19270

Altın Kaplama

ALTIN KAPLAMA
 
KİMYASAL SEMBOL : Au (Aurum)              ATOM AĞIRLIĞI   : 197
 
ALTININ ÖZELLİKLERİ
Altın, yumuşak ve biçimlendirilebilir bir metaldir. Atmosferik koşullar  altında  kararmaz  veya  korozyona  uğramaz  ve  kimyasal aşınmaya maruz kalmaz. Altının özgül ağırlığı 19.3’tür ve normal olarak 1 veya 3 değerliklidir. Elektriksel direnci düşüktür ve bu anlamda bakırdan hemen sonraki sırada yer alır.
 
ALTININ KAPLAMA METALİ OLARAK KULLANIM YERLERİ
Geçmişte altın en sıklıkla dekoratif amaçlı kaplama metali olarak kullanılmıştır. Zira, diğer metallerle asla karşılaştırılamayacak ölçüde hoş ve zengin bir renge sahiptir. Bunun yanı sıra, altın ezelden beri değerli bir metal olarak mütâlaa edilmiş ve mücevherat ve takı imâlatı için kullanılagelmiştir. Bu nedenle  altın,  taklit  takılar,  yenilikçi  ürünler  ve  benzeri nesnelerde son kaplama olarak kullanılmaktadır. Ne zaman zengin ve parlak sarı bir son kaplama gereksinimi olsa, hemen altın kaplama akla gelmektedir. Bununla beraber, günümüzde altın, süsleme amaçlarından  çok,  sınâi  amaçlar  doğrultusunda  kaplama  için kullanılır   duruma   gelmiştir.   Elektronik  sanayii   ve   uzay teknolojisinde altın, kararma ve donuklaşma direnci, kolaylıkla lehimlenebilirliği, yüksek elektriksel iletkenliği ve kızılötesi (sıcaklık) yansıtıcı karakteristikleri bağlamında, giderek daha da yaygınlaşan bir kullanım alanı bulmaktadır.
 
Bu alanların belirgin bir örneği, radar aksamı gibi elektronik aksamın kaplanma alanıdır. Radarda kullanılan yüksek frekanslı dalgalar bir iletkenin yüzeyine yakın hareket ettiğinden dolayı (yüzey etkisi olarak bilinir) bu durumda gümüş veya bakır üzerine altın kaplanmaktadır. Gümüş ve bakır   her ne kadar daha iyi iletkenler olsalar da, atmosferik koşulların etkisine maruz kaldıklarında kararırlar. Bu kararmış tabaka, altında bulunan metale göre çok daha büyük bir dirence sahiptir ve bu durumda yüzey üzerinde akış durumunda bulunan yüksek frekanslı dalgalar yüksek bir dirençle karşılaşırlar. Gümüş veya bakır üzerine kaplanan ince bir altın tabakası, yüzeyin kararmamasını sağladığı gibi, gerekli yüksek iletkenliği de sağlar. Ayrıca, altın mükemmel ölçüde lehimlenebilme niteliğine sahiptir ve böylece iyi ve etkin elektriksel irtibatlar yapılabilmesine olanak sağlamaktadır. Uzay sanayii alanında altın kaplama, sıcaklık kontrolü amaçları doğrultusunda sıklıkla kullanılmaktadır. Altın kızılötesi ışınları yansıtma ve absorbe etme özelliği diğer metallerinkinden daha yüksektir.

 
Çok yüksek fiyatı nedeniyle altın metalinin kaplama için çok sık kullanılamayacağı akla gelebilir. Bununla beraber yalnızca 0,025
µ (mikron) kalınlığında bir altın tabakası, her ne kadar çok ince olsa    da  üzerine  uygulandığı yüzeye  altın  rengini  vermek  için yeterlidir. 10 dm2 yüzeye böylesi ince bir kaplama yapmanın bedeli, sadece bir sent’in küçük bir kesri düzeyindedir, özellikle böylesi ince bir altın tabakası (0,025 µ) ile kaplamayı inhisar eden altın tuzu   ile kaplama, hiç de çok yüksek bedele mal olan bir işlem değildir. Bu elbette altın fiyatlarının makul ve dengeli olması durumunda sözkonusudur!*
 
ALTININ ELEKTROKİMYASAL ÖZELLİKLERİ
Altın kaplama için, içeriğinde bulunan altının değerliği 1 veya
3  olan  çözeltiler  kullanılabilir.  En  sıklıkla  içeriğinde  1 değerlikli altın bulunan alkali siyanür çözeltileri ile kaplanmaktadır. Bu koşullar altında, %100 KATOD VERİMİNDE, BİR AMPER SAATLİK ELEKTRİK AKIMI İLE 7,35 GRAM ALTIN KAPLANIR.
 
SORU #1 : 1 Amper saat elektrik ile kaç gram trivalan (3 değerlikli)
altın kaplanır?
YANIT : 7,35 / 3 = 2,45 gram
 
Aynı gerçekle ilgili bir diğer saptama : %100 KATOD VERİMİNDE 1
DM2  LİK YÜZEY ÜZERİNE 10 MİKRON KALINLIĞINDA (1 DEĞERLİKLİ) ALTIN
TABAKASI  KAPLAMAK  İÇİN,  0,27  AMPER  SAATLİK  ELEKTRİK  AKIMINA GEREKSİNİM  VARDIR.  ŞAYET  AYNI  KAPLAMA  İŞİ,  3  DEĞERLİKLİ  BİR ÇÖZELTİNİN KULLANILMASI SURETİ İLE YAPILACAK İSE BU DEĞERİN ÜÇ KATI, YANİ 1,602 AMPER SAAT GEREKECEKTİR.
9,29 dm2  lik yüzey üzerindeki 25,4 mikron kalınlığında bir
altın tabakasının ağırlığı 45,64 gr veya 1,61 ons ya da 1,47 Troy
onsu’dur. Troy onsu ne demektir öğrenmek isterseniz aşağıdaki bölümü okuyunuz:
 
ALTIN AĞIRLIK BİRİMLERİ
Altın, gümüş, platin, vb. gibi kıymetli metaller söz konusu olduğunda, İNGİLİZ sistemindeki ağırlıklar, diğer alışılagelmiş avuardüpua onsu ve paundu birimlerinden farklı birimlerle ifade edilirler. Bu amaçla TROY onsu ve TROY paundu birimleri kullanılmaktadır. Neden böylesine antika birimlerin kullanıldığını, işin doğrusu ben de bilmiyorum (olasılıkla bir gelenek veya alışkanlıktır) ancak daha sonraları, nizami ağırlık birimlerinin kullanılması yönünde bir eğilim izlenmiştir. Bununla beraber bu birimler de hala kullanılmaktadır, ancak herhangi bir kıymetli metalle kaplama yapmaya niyetliyseniz, bu birimler hakkında bir şeyler öğrenmek sizin için yararlı olacaktır.
 
 
 
 
 
*   Hızla  yükselen altın fiyatları çok ince yapılan kaplamaların bile maliyetlerini oldukça yükseltmiştir. Bununla beraber, son birkaç yıldır fiyat artışı kısmen de olsa dengelenmiştir ve artık 70’li yılların sonlarında olduğu gibi altın kaplama maliyetlerinde fırlayışlar görülmemektedir. Buna karşın, hala altının yerini alacak bir şeyler araştırma doğrultusunda yoğun gayretler sarf edilmektedir.

 
TROY SİSTEMİ
 
20 pennyweight (20 dwt = 20 x 1,555 gr) = 1 TROY onsu (31,1 gr)
 
12 TROY onsu (12 x 31,1 gr)             = 1 TROY paundu (373,2 gr)
 
 
AVUARDÜPUA SİSTEMİ
 
16 ons (16 x 28,35 gr)                  = 1 paund (453,6 gr)
 
 
 
 
Bunlar doğal olarak sistemlerin birbirleri ile ilişkilerinin neler olduğunu göstermemektedir. Bu ilişki, gram biriminin kullanılması sureti ile daha iyi açıklanabilir :
 
1 TROY ons = 31,1 gram          1 Avuardüpua ons = 28,35 gram
 
Böylece, bir TROY ons’un, bir avuardüpua onsu’na göre 2,75 gram daha ağır olduğunu görmektesiniz. Kıymetli metaller söz konusu olduğunda, bu durum çok önemlidir, çünkü bu vesile ile bir şirket, bir kıymetli metal kaplama tuzunun bir ons’tan çok ama çok fazla anlam ifade ettiğini ilan edecek. Peki ama hani tür ons? Bunu bilmek istersiniz, çünkü bu size, paranız karşılığında ne kadar aldığınızı ifade edecek.
 
 
 
PROBLEM #1 : Bir peni ağırlığı kaç gramdır?
YANIT : 31,1 – 20 = 1,55 gram
 
PROBLEM #2 : Bir TROY paundu ile bir nizami paund arasındaki ilişki nedir?
YANIT : Bir TROY paundu 12 x 31,1 = 373,2 gramdır. Bir nizami paund
ise, 16 x 28,35 = 453,6 gramdır. Bu durumda bir TROY paundu, 373/454 nizami puanda veya yaklaşık olarak, 0,82 nizami puanda eşittir.
 
 
ALTIN KAPLAMA BANYOLARI
Altın kaplama işlemi için kullanılmaya elverişli pek çok altın kaplama banyosu bulunmaktadır. Son yirmi yıllık dönem içerisinde, altının kaplanması için yeni ve ilginç kaplama çözeltileri geliştirilmiştir. Bununla beraber genel kaplama işleri için en yaygın   reçeteler,  hala   siyanür   tuzu   bileşiği   temelinde yapılandırılmış olanlardır. Bu banyoların bir kısmı, altının bir veya birden çok metalle birlikte çökeltilerek, kaplanmasına imkan sağlayan alaşım banyolarıdır. Bu alaşım kaplama banyoları, kapsamlı eğitim programının 10. Dersinde ele alınarak, işlenecektir. Bu derste biz, yalnızca saf veya hemen hemen saf* altın kaplamaları ve bunların yapılması için kullanılan banyolarla ilgileneceğiz.
 
 
 
* Saf altın, 24 karat (24 ayar, bir diğer eski birim) altın olarak bilinir. Bu durumda 18 karat altın, 18/24 = 0,75 = %75 saf altına eşdeğerdir.

 
Altın, elektromotor serisinde hidrojenin oldukça altında bulunduğundan, asil metal kategorisine girmektedir. Bu nedenle, seride kendisinin üzerinde yer alan tüm metaller üzerine, pratik olarak daldırma ile kaplanmaya elverişlidir. Böylece, elektrik akımı kullanılmaksızın, sadece daldırma yöntemi ile, bakır, pirinç, bronz ve kalay üzerine kolaylıkla kaplanır. Bu tip yer değiştirme kaplamaları oldukça ince kaplama katmanları oluştururlar ve bazı sınırlı uygulamalar dışında genellikle doyurucu nitelik taşımazlar. Bununla beraber belirli bir değere sahiptirler ve biz de altın kaplama dersimize, daldırma ile kaplamaları işleyerek başlayacağız.
 
 
DALDIRMA YÖNTEMİYLE ALTIN KAPLAMA
Daldırma ile altın kaplamada tabandaki esas metalin (elektromotor serisinde altının üstünde yer almalıdır) ince bir katmanı altın elektroliti içerisinde çözünür ve böylece çözeltideki altın ile yer değiştirir. Yer değiştiren altın esas metalin yüzeyi üzerine çökelir. Esas metalin yüzeyi bir altın tabakası ile kaplandığında artık yer değiştirme gerçekleşmez ve böylece işlem kendi kendini sınırlandırır, bu şekilde kaplanan altın tabakası son derece incedir. Bu durum kaplanan metalin harici bir indirgeyici (redüktör) tarafından katalizörlü indirgendiği (Bir gümüş ayna veya ELEKTRİKSİZ  NİKEL  kaplama  bunun  tipik  örnekleridir.), kalınlık sınırlaması olmayan ELEKTRİKSİZ (ELECTROLESS) KAPLAMA YÖNTEMLERİ* ile zıtlık sergiler. Esas metalin türüne ve kaplama koşullarına bağlı olarak, daldırmalı altın kaplamanın kalınlığı 0,025 ilâ 0,25 mikron arasında değişir. Bu kalınlıktaki kaplamanın koruyucu olmadığı düşünülebilir, ancak bu düşünce doğru değildir, çünkü altın yoğun biçimde kaplanmıştır. Basit bir hesaplama bunun nasıl olduğunu gösterir. Örnek olarak, bakır üzerine altın kaplandığı durumu ele alacak olursak, yer değiştirme reaksiyonunun denklemi aşağıdaki gibidir :
 
 
Cu   +    2KAu(CN)2   2Au  +    K2Cu(CN)4
(kaplama)
 
 
 
63 ağırlık birimi bakır, 394 ağırlık birimi altın ile yer değiştirir (Neden?). Çünkü altının özgül ağırlığı 19,3 ve bakırın özgül ağırlığı da 8,9’dur. Esas metalin yüzeyi üzerine kaplanan altın miktarı, yaklaşık olarak çözünen bakır miktarının 3 katıdır! Bu hesaplama bilgi verme amacına yöneliktir.
 
 
 
 
 
 
* ELEKTRİKSİZ (ELECTROLESS) KAPLAMA: Uygun bir elektrolit seçimi ile (uygun bir metal için) metalik filmin oluşması için gerekli iyonların verildiği elektrik akımı olmadan ulaşılan elektriksel depolama.
Altının elektriksiz kaplanması ayrıntılı olarak kapsamlı eğitim programının
13. Dersinde veya özelleştirilmiş eğitim programının 13-B Dersinde ele alınacaktır.

 
Hesaplamayı daha iyi kavrayabilmek için Şekil 1’e bakınız. Altın elektrolitinin etkisi ile, tc kalınlığında bir bakır tabakası çözünür. A büyüklüğündeki bir alandan çözünen bu bakırın ağırlığı (A.tc.dc)’dir ve burada dc, bakırın özgül ağırlığıdır. Bakırla yer değiştirerek oluşan  altın  tabakasının ağırlığı (A.tg.dg)’dir ve burada tg, altın tabakasının kalınlığı, dg ise altının özgül ağırlığıdır. Ancak kimyasal reaksiyondan, 63 ağırlık birimi bakırın,
394  ağırlık  birimi  altınla  yer  değiştirdiğini bilmekteyiz, bu nedenle :
 
A.tc.dc / A.tg.dg = 63 / 394’tür.
 
A’yı paydan ve paydadan düştüğümüz ve özgül ağırlıkları yerlerine yerleştirdiğimizde, tg’yi aşağıdaki gibi hesaplayabiliriz ve
tg = 2.9 tc olarak bulunur.
 
Bunun  anlamı,  kaplanan  altın  tabakası,  çözülen  bakır tabakasının yaklaşık olarak 3 katı kalınlığında demektir. Mikron (veya inç) cinsinden fiili kalınlık, daha önce de belirtilmiş olduğu gibi, doğal olarak esas metalin cinsi ve kimyasal reaksiyonun hangi koşullar altında cereyan ettiğine bağlı olarak değişecektir. Bununla beraber bu hesaplama, beklenebilir olan sonuç hakkında size bir fikir vermektedir.*
 
Şekil 1
DALDIRMA ALTIN KAPLAMA
 
 
tg = 2.9 tc
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
DALDIRMA ALTIN KAPLAMA REÇETELERİ
 
Altın potasyum siyanür** .................. 14 gr Sodyum siyanür (NaCN) ..................... 85 gr Disodyum fosfat (Na2HPO4) ................. 142 gr
Su ........................................  3,785 lt
 
 
 
* Ders sonundaki sınavda yer değiştirmeli kaplama ile bir soru sorulmuştur!
** Bu çözelti siyanür içermektedir. Siyanür içeren malzemelerle herhangi bir çalışma yapmaya girişmeden önce, bu Dersin bundan sonraki iki bölümünde açıklanan önlemlere bakınız.

 
Önce disodyum fosfatı ardından siyanürü suda çözün ve altın tuzu ile devam edin. Banyoyu 60 ilâ 71°C arasında çalıştırın.
 
Altın potasyum siyanür .................... 14,2 gram Potasyum siyanür .......................... 113,5 gram Potasyum tartarat (kristal) ............... 85 gram Potasyum karbonat ......................... 28,4 gr EDTA ...................................... 28,4 gr
Su ........................................  3,785 lt
 
Sodyum karbonatı ve potasyum tartaratı suda çözün, sodyum siyanür ve altın tuzu ile devam edin. Bu banyonun çalışma sıcaklığı
60 ilâ 71°C arasındadır.
 
TANKLAR
Bu çözeltilerin depolanması için sırlı çelik, ısıya dayanıklı payreks cam, paslanmaz çelik, polipropilen veya teflon astarlı çelik tanklar kullanın.
 
 
SİYANÜR BİLEŞİKLERİ İLE ÇALIŞMA
Siyanür çözeltileri ile çalışacağınızdan, her uyarı notunu bir emir olarak kabul edin! Bir kimyasal veya bir bileşim, kendi özelliklerine dikkat edilerek ve verilen talimatlara uyularak kullanıldığı müddetçe asla tehlikeli değildir. Yalnızca zehirleyici veya tehlikeli özellikleri göz ardı edildiğinde veya özensiz veya bilinçsiz  biçimde  kullanıldığında, başınızı  derde  sokmayı  göze almalısınız. Siyanür içeren tüm bileşimler potansiyel tehlike taşırlar, çünkü siyanür (CN)-  kökü herhangi bir biçimde vücuda girdiği  takdirde  öldürücü  bir  zehirdir.  Bununla  beraber  tıbbi kayıtlar siyanür bileşimlerini gereken özen ve dikkatle kullanan hiçbir kaplamacının siyanür zehirlenmesine maruz kalmamış olduğunu göstermektedir. Geçen son kırk yıllık dönem içerisinde bu sanayi alanında yalnızca birkaç zehirlenme vakasına rastlandığı yazar tarafından bilinmektedir ve bunlardan birisi de, affedilemez ölçüde bir ihmalin yol açtığı bir siyanür zehirlenmesi olayıdır (1987’de). İş Güvenliği ve Sağlığı Yasası’nın (OSHA) yürürlüğe girmiş olduğu
70’li yılların başlarından bu yana, siyanürle yapılan çalışmalarda
gerekli önlemlerin alınması, her şeyden daha önemlidir.
 
Bir kaplamacı olarak, beyaz renkli tuzlar olup, pudra şekeri görüntüsüne sahip olan (sodyum siyanür aynı zamanda CYANEGG adı altında, her biri 0,5 veya 1 ons ağırlığında katı toplar halinde, yumurta biçiminde de satılmaktadır) sodyum ve potasyum siyanürle çalışmanız gerekecektir. Aynı zamanda, beyaz veya renkli tozlar olan, altın potasyum siyanür, gümüş siyanür, çinko siyanür, bakır siyanür, vb. gibi siyanürün metal tuzları ile de çalışmanız gerekecektir.

 
Metal siyanür tuzlarının çoğu ince tozlardır ve adi ince tozlar gibi   davranış   eğilimi   sergilemektedirler.  Ölçümleri   veya tartılmaları aşamasında gereken önlemler alınmadığı takdirde savrulabilir ve buruna kaçabilirler. BUNLARI ASLA HAVA CEREYANI OLAN VEYA RÜZGARLI ORTAMDA TARTMAYIN.
 
HİÇBİR ŞEKİLDE TOZLARI SOLUMAYIN VE İKİ KAT GÜVENCE ALTINDA OLMAK İSTERSENİZ, TOZ METAL SİYANÜRLERİN TARTIMINI YAPARKEN BİR NEFES MASKESİ KULLANIN. Böylesi bir uyarı sodyum veya potasyum siyanür  tuzlarının  ölçümlenmesi  veya  tartılması  için  geçerli değildir,  çünkü  bu  tuzlar  toz  oluşturma  eğilimi  sergilemezler ve/veya katı topaklar biçiminde satılabilirler.
 
SİYANÜRÜN CİLDE TEMAS ETMESİNE (ÖZELLİKLE ÇÖZELTİ HALİNDE İKEN) ASLA İZİN VERMEYİN. Kaza eseri cildiniz üzerine sıçraması durumunda, söz konusu cilt alanını önce bol ılık su ile (soğuk su da olur, ancak ılık su daha hızlı bir işlevsellik gösterecektir) yıkayın ve sonra da bu alan üzerine biraz limon suyu veya sirke uygulayın. Bu temas yöntemi ile küçük bir miktar siyanür, özellikle cilt üzerinde kesikler veya sıyrıklar yoksa, vücut tarafından absorbe edilir ve bazı kişiler, diğerlerine göre siyanüre karşı daha alerjik olabileceklerinden,  siyanürün  ciltle  uzun  süre  temas  halinde kalmasına izin verildiği takdirde, cilt kızarmaları oluşur.
 
SİYANÜRÜ HİÇBİR BİÇİMİNDE ASLA YUTMAYIN. Bu doğal olarak çok açık ve belirgin bir kuraldır. Siyanür içeren tüm tankları, zehir simgesi ve bileşim adı ile etiketleyin veya işaretleyin. Siyanürle kullanılan tüm beherler ve aletler de, herhangi bir hataya yer vermemek   için   işaretlenmeli   veya   etiketlenmelidir.  HİÇ GECİKİLMEKSİZİN VERİLMEDİĞİ TAKDİRDE, PANZEHİRLER ETKİLİ DEĞİLDİR, BU NEDENLE, KAPLAMA TESİSİNDE ÇALIŞIRKEN, CİVARDA BULUNAN HERHANGİ BİR BEHER VEYA BARDAKTAN BİRŞEY İÇMEDEN ÖNCE, İKİ KEZ DÜŞÜNÜN.
 
ASLA ASİTLE SİYANÜRÜ KARIŞTIRMAYIN. Asit siyanürle karıştığı takdirde, hidrojen siyanür (HCN) gazı oluşur. Bu gazın solunması ölümcül  sonuçlar  yaratır.  Bu  nedenle,  kullanılmadıkları  zaman siyanür banyolarının üstlerini daima kapalı bulundurun. Birbirleri üzerine sıçrama olasılığına yer vermemek için, siyanür banyolarını asit  banyoları  ile  yan  yana  koymayın.  Siyanürlü  daldırma  ve banyolarla çalışılan mekânlar iyi bir genel havalandırma sistemi ile donatılmış olmalıdır. Asit banyosundan siyanür banyosuna veya aksi yönde aktarma yapmadan önce, bu işleme tâbi tutulacak nesneyi daima bol temiz suyla yıkayın. Eski kaplamacılar tanklarını havalandırmaksızın çalıştıklarından, mümkün olduğunca siyanür banyolarının kapalı bir ortamda bulundurulmalarını ve büyük hacimli gümüş tanklarının, herhangi bir buharın veya dumanın solunmadan tahliye edilebilmesi için, havalandırma yarığı üzerinden havalandırmanın  sağlanması  tavsiye   edilir.   Özel   bir   tank havalandırma sisteminiz bulunmamakta ise, çalışma mekânınızın iyi havalandırma koşullarını taşıdığından emin olun ve gümüş tanklar yakınında çalışma yaparken, başınızı mümkün olduğunca direkt olarak tankın üstünde tutmayın ve yükselen buharı, asla solumayın. OSHA’ nın istediği şartlarda bir havalandırma sisteminiz hala mevcut değilse, kesinlikle kurulmasını planlayın.

 
 
SİYANÜRÜN KOKUSU VE TADI
Kendi kendinize, “nasıl olur da bir kişi, bu nesnenin tadının nasıl olduğunu bilebilir?” sorusunu sorabilirsiniz. Gerçekte ve fiilen siyanür, seyreltilmiş biçimi ile tadılmıştır. Eski zamanların kaplamacıları, siyanürün kuvvetini test etmek için parmaklarını siyanür banyosuna sokup, yapışkan sıvıyı karıştırmak ve sonra da parmaklarını dudaklarına temas ettirmek sureti ile bu kontrolü gerçekleştirirlerdi. SAKIN BUNU DENEMEYİN! Siyanürün tadı son derece acıdır. Küçük bir miktarı ağzınıza aldığınız takdirde, gırtlak kaslarınız aynı anda kasılır ve adeta sizi, yutamamanız için sarsıcı biçimde uyarırlar. Bu uyarı, sizi bu nesneyi yutmaktan alıkoymanın doğal  yoludur.  Bazı  kimseler  siyanür  kokusuna  karşı  daha duyarlıdırlar ancak genellikle siyanür, ilave hafif bir metalik koku ile karışık şeftali çekirdeği içindeki acıbadem kokusuna sahiptir. Bu kokuyu siyanürün gaz halinde salındığı, yetersiz havalandırmalı bir mekânda alabilirsiniz. Havadaki konsantrasyonu yüksek ise önce hafif bir baş ağrısı, arkadan şakaklarda bir zonklama ve nihayet uyuşukluk hissi oluşur. Böyle bir mekânda bulunuyorsanız tüm pencereleri açın ve derhal açık havaya çıkın.*
 
Kaplamacılıkta  deneyimli  iseniz,  bu  durum  size  siyanür konusunda üzerinde gereksiz olarak durulan bir ayrıntı gibi gözükebilir, ancak işe yeni başlayan kaplamacılara olduğu gibi, deneyimli kaplamacılara da bir kez daha hatırlatmak isterim ki, siyanür, üzerinde çalışmanız istenebilecek en tehlikeli kimyasaldır. Amaca uygun önlemleri almak ve bu konuda asla ihmalkar davranmamak kaydı altında, yılın her günü, gün boyu, zararlı sonuçlara maruz kalmaksızın siyanürle çalışabilirsiniz.
 
 
DALDIRMA YÖNTEMİYLE YALDIZLAMA İÇİN PRATİK ÖNERİLER
 
1.   Daldırma  kaplama  ile  başarılı  biçimde  kaplanabilecek metaller yalnızca bakır, pirinç ve içeriğinde çok yüksek oranda kalay bulunmayan bazı bronz türleridir. Nikele, üzerinde oluşan pasif film tabakası yüzünden altın kaplanmaz. Aluminyum, çinko ve magnezyum üzerine ise kaplanan altın ise yapışmaz. Kalay üzerinde kaplanan altın çok zayıf yapışır. Öyleyse, eğer daldırma yöntemi ile altın kaplama yapılacaksa, bakır ve pirinç dışındaki diğer tüm metaller önce bakır veya pirinç ile kaplanmalıdır. İkisi arasında bir  seçim  yapılacak  olursa,  yer  değiştirme işlemi  daha  hızlı işlediğinden ve elde edilen altın kaplamanın rengi daha iyi olacağından pirinç astarla kaplama daha iyi sonuç verecektir.
 
2. Kaplanacak yüzey, daldırma kaplama öncesinde iyice temizlenmiş olmalıdır. Bu kural, tüm diğer kaplamalar için de temel kuraldır. Bunun için 3. Derste anlatılana benzer bir  temizleyici kullanmalısınız.
 
 
 
 
 
* İlk yardım çantanızda hekim tarafından önerilen siyanür panzehiri mutlaka bulunmalıdır.

 

çalışılırken  ters etkileşim nedeniyle işlemi belli  ölçüde
yavaşlatır. Paslanmaz çelik daha az etkiler.    
3.  Geniş   yüzeyli   cisimlere   daldırma   ile   kaplama yapıldığında genelde düzensiz ve lekeli bir sonuç elde edildiğinden, bu yöntemle tatmin edici biçimde kaplanamazlar. Elde edilen sonuç sadece iğne, düğme, vb. gibi küçük cisimler için amaca elverişlidir. Bu yöntemle kaplanan malzeme küçük olduğu için, genellikle bu nesneler bir sepetin içine konularak altın çözeltisine daldırılır. Bu sepetler metal olabileceği gibi, seramik, plastik veya kauçuk da olabilir. Metal olmayan sepetlerin kullanılması durumunda, kaplamada kullanılan metalin özelliklerine bağlı olarak kimyasal reaksiyon hızlanabilir veya yavaşlayabilir. Bu durumda ve örneğin, aluminyum bir daldırma sepeti kullanıldığında, aluminyumun elektromotor serisindeki yeri kaplanan pirinç veya bakırdan daha yukarıda bulunduğundan, aluminyumun bir anod, ve pirinç veya bakırın bir katod gibi işlevsellik gösterdiği bir minyatür galvanik batarya veya bir pil etkisi ortaya çıkar (2. Derse bakınız) ve böylece galvanik akımın etkileşimi altında kaplama hızlanır. Bununla beraber, böylesi bir sepetin mahzurlu, yönü sepet yüzeyinin çözelti içerisinde çözünmeye uğraması ve bu yüzey üzerinde altının, yapışmayan biçimde kaplanmasıdır. Bu durumda yüzeyden soyulan altın alttaki aluminyum yüzeyi ortaya çıkarır, böylece daha fazla altın çökelir ve ziyan olur. Ziyan edilmiş altının bir kısmı siyanürle yeniden çözündürülebilirse de,  bu  yöntem  daima  tavsiye  edilmez.  Diğer taraftan, bakır bir sepet kullanılarak pirinç cisimler kaplanmaya
 
 
 
 
4. Eşbiçimli (uniform) kaplama elde etmek için altın çözeltisinin kaplanacak cismin her yerine erişmesi gerektiğinden, sepet içerisindeki cisme karıştırma uygulanması önem kazanır. Bunun da ötesinde, sepetin olabildiğince çok sayıda açıklıkları bulunmalıdır. Daldırılan bir sepetin karıştırılması için yararlı bir küçük aygıt, Şekil 2’de görüldüğü gibi kullanılabilecek olan eski bir masaj vibratörüdür.
 

Şekil 2
DALDIRMALI KAPLAMA SEPETLERİ
 
 
Vibratör                                                 AC akım
 
 
-‘ye

 

 
 
 
 
 
Delikli veya

Sepet askı
kancası

 
 
- ‘ye

uzatılmış paslanmaz çelik sepet

Delikler                                                               Elle çalkalama

 
5.   Siyanürün hızlı bir biçimde ayrışmasına neden olacağından banyoyu 82°C’ den yukarı ısıtmamalısınız.
 
6.  Aşırı ölçekte siyanür kaplanan altının kısmi biçimde yeniden  çözünmesine  neden  olabileceğinden,  siyanür  miktarının gerekli olan miktarın %10’undan daha yüksek olmasına izin vermeyin.
Aynı şekilde, malzemeyi çözeltide sadece istenen altın rengi
elde edene kadar tutun, fazla tutmak altını çözecektir.
 
7.  Altın içeriği yüksek çözeltiler daha hızlı ve daha iyi çalışır, bu nedenle, süzüntü kayıplarını ve envanteri de dikkate alarak, çözeltideki altın içeriğinin olabildiğince yüksek olmasını sağlamalısınız.
 
8.  Doğru miktarda altın ve siyanür içeren bir banyonun sıcaklığı  sabit  ve  her  yerinde  aynı  (uniform)  tutulursa,  bu şartlarda elde edilen kaplamanın kalitesi de uniform olacaktır. Kaplanan altının aşırı derecedeki inceliği nedeniyle, elde edilen sonuç biraz da olsa olacağından, daldırma ile bakır üzerine yapılan altın kaplama biraz kırmızımsı, pirinç üzerine yapılan ise daha sarı görünecektir.
 
9.  Daldırma   banyosundaki   malzemenin   hızlı   hareket ettirilmesi daha açık sarı renk elde edilmesine neden olacaktır. Hareket ne denli yavaş olursa sarı renk de o denli koyulaşır.
10.  Daldırma banyosunun sıcaklığının yükseltilmesi ile daha
açık sarı renk elde edilir ve daha hızlı yaldızlama yapılır.
 
 
DALDIRMA ALTIN KAPLAMADA HATA BULMA VE GİDERME
Daldırmalı altın kaplama banyosunda en sıklıkla rastlanan hata, belirli bir kullanma süresi sonunda, banyonun kendi kendini kirleten türden  olması  nedeniyle  uniform  olmayan  altın  renklerinin oluşmasıdır. Böylesi bir hatanın telâfi edilebilmesi için, bakır ve çinkonun, bakırın daldırmalı yaldızlanması için daha önce verilmiş olan   kimyasal   denklemde   gösterildiği  gibi   esas   metalden çözündürülerek  tasfiye  edilmesi  gereklidir.  Bununla  birlikte, böylece daldırma banyosunun altın içeriği, siyanür içeriğinin ile birlikte özenle idame ettirilmiş olsa bile, bakır ve çinko iyonları oluşumu işlemi etkileyecek ölçekte büyük olacaktır. Böylece örneğin, pirinç bir cismin bakır içeriği yüksek bir daldırma banyosunda altın kaplanmasında, altının taban metalinin yüzeyi üzerindeki ilk anlık birikimlenmesi sonrasında, kaplanacak yüzeyle temas halinde bulunan çözeltinin altın içeriği geçici olarak azalacak ve büyük ölçekte bakır iyonu varlığı söz konusu olduğu takdirde, bakırın bir kısmının da kaplanması nedeniyle daldırma kaplamadan elde edilecek sonuç kırmızımsı bir renk alacaktır.
 
HATA BELİRTİSİ HATANIN OLASI NEDENİ
Renk soluk, kırmızımsı veya kahverengi. Sonuçlar uniform değil. (1)    Yabancı iyon oluşumu çok fazla.
(2)    Altın içeriği yetersiz.
(3)    Siyanür içeriği çok düşük.
(4)    Banyo sıcaklığı çok düşük.
(5)    Karıştırma yetersiz.

 
HATANIN GİDERİLMESİ:
(1)  Eğer banyo çok uzunca bir süredir kullanılmakta ise (bu durum görecelidir ve üretilen işin hacmine göre değişkendir) ve altın ile siyanür içeriği idame ettirilmiş ise, çözeltinin ıskartaya çıkarılmasının ve yeni bir çözelti hazırlanmasının zamanı gelmiştir. Kullanılan çözeltideki altın çökeltilmeli ve bu dersin ilerisinde açıklanacak şekilde yeniden rafine edilmek üzere saklanmalıdır.
(2)  Yeni hazırlanan banyonun davranış biçimi de aynı olduğu takdirde,  çözeltinin  altın  içeriğinde  azalma  bulunmaktadır. Çözeltinin altın içeriği doğru orana getirilmelidir.
(3)  Çözeltinin altın içeriği amaca elverişli ise, siyanür içeriği kontrol edilmeli ve amaca elverişli doğru orana getirilmelidir.
(4)  Banyo sıcaklığı doğru çalışma değerine yükseltilmelidir.
(5)  Çözelti ile kaplanacak yüzeyin daha eşbiçimli temasını
sağlamak için, çözelti daha güçlü biçimde karıştırılmalıdır.
 
* * * * * * * *
 
HATA BELİRTİSİ HATANIN OLASI NEDENİ
Banyonun çok yavaş
çalışıyor.
(1)    Altın içeriği çok düşük. (2)    Banyo sıcaklığı çok düşük. (3)    Siyanür içeriği çok düşük.
 
HATANIN GİDERİLMESİ:
(1)  Altın içeriğini kontrol edin, yetersiz ise arttırın.
(2)  Banyo sıcaklığını kontrol edin, yetersiz ise yükseltin.
(3)  Siyanür içeriğini kontrol edin, yetersiz ise uygun değere yükseltin.
 
 
 
 
DALDIRMA KAPLAMA İÇİN YARARLI İPUÇLARI
Daldırma banyolarına küçük miktarda sürfaktan (iyonik olmayan) ilave edilmesi, daha iyi sonuçlar alınmasına olanak sağlayacaktır. Çözeltinin yüzey geriliminin azaltılması, daha eşbiçimli bir birikimlenme için, çözeltinin kaplanacak yüzeyin küçük yarıklarına dek nüfuz edebilmesine olanak sağlayacaktır.
Bundan sonra açıklanacak olan altın kaplama prosesi prosesinin
bir zamanlar önemli ölçekte kullanılmış olmasına karşın, az veya çok modasının geçmiş olduğunu tartışacağız. Bununla beraber, size daha sonrası için aynak oluşturacak ilave fikirler ve daha derin bir bakış açısı getirebileceği için, bu yöntemin ilkelerini açıklamaya bir zaman ayırıyorum. Bu proses, TUZLU SUDA YALDIZLAMA olarak adlandırılmaktadır.
 
TUZLU SUDA YALDIZLAMA
Bu işlem bazen, dahili elektromotor kuvveti sayesinde altın kaplama gibi süslü bir isimle de tanınmaktadır. Bu işlemin açıklanması basittir, besleyici akımın bir dahili güç kaynağından sağlanmasının dışında, elektrik akımı altında yapılan bir altın kaplamadır.

 
 
2. Derste açıklanmış olduğu gibi, bir elektrolit içerisine daldırılan birbirinden farklı iki metal parçası, bir elektrik akımı oluşturacaktır. Bu galvanik bataryanın ve kuru pilin temelini ifade etmektedir. Tuzlu suda yaldızlamada, bir çinko, aluminyum ya da magnezyum  plaka,  altın  kaplama  çözeltisinin  veya  elektrolitin varlığı  durumunda,  yaldızlanacak veya  altın  kaplanacak  nesneye bağlanır. Çinko anodik hale gelir ve çözünmeye başlar, kaplanacak olan nesne de katodik veya negatif yüklü hale gelir üzerine altın kaplanır. Bu işlem, kaplanacak metal yüzey yerine bir harici metalin çözünmesi ve Şekil 3’te görüldüğü gibi çinko ile kaplanacak metal arasında bir diyaframın kullanılması sureti ile, elektrolitin kendi kendini  kirletmemesi  dışında,  daldırma  yaldızlama  işlemine  çok benzer.
 
Şekil 3
TUZLU SUDA YALDIZLAMA
 

 
Bakır bara

ÜST GÖRÜNÜŞ

 

 
 
 
 
Tank


 
 
 
Altın çözeltisi
Tuzlu Çözelti
 
SICAK          LEVHA

Çinko anod
 
Katod
Delikli pota

 
Delikli potanın duvarı, Au ve Zn                  *
iyonlarının, birbirine karışmasını engelleyici bir bariyer gibi işlev göstermekte ve küçük iyonlar da akımı taşımaktadır.
 
 
 
Diyafram genellikle gözenekli kilden veya alundum (aluminyum oksit)’dan yapılmış bir tank veya kupadır. Bu diyaframın işlevi, ayırdığı her iki bölmede bulunan ortak iyonların (örneğin hidrojen, sodyum veya potasyum iyonları) içerisinden geçmesine ve böylece akımın   geçmesine  izin   verirken,   ayırdığı   bu   bölmelerdeki çözeltilerin birbirine karışmasını önleyerek, böylece yaldızlama çözeltisinin kirlenmesini önlemektir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
* Basit iyonlar gibi görülseler de, altın ve çinko iyonları fiilen kompleks iyonlar şeklinde bulunurlar.

 
 
İKİ İŞLEMİN KARŞILAŞTIRILMASI
 
 
 
DALDIRMA YALDIZLAMA TUZLU SUDA YALDIZLAMA
Esas metalin çözünerek, altının esas metal üzerine kaplanmasını sağlayan elektrik enerjisini üretir.
 
Esas metalin yüzeyi altınla kaplandığında, işlem durur.
 
 
Bakır,  çinko,  vb.nin  varlığı
yaldızlama çözeltisini kirletir.
Harici bir metal çözünerek, kaplama yapılmasını sağlayan elektrik enerjisini üretir.
 
 
Harici   metal   devreye  bağlı kaldığı ve altın iyonu mevcut olduğu müddetçe işlem sürer.
 
Çinko   iyonları  yalnızca  anod bölmesinde   kaldığından   dolayı yaldızlama çözeltisi kirlenmez.
 
 
 
 
İnce katmanlı fakat eşbiçimli bir altın kaplama istendiğinde, tuzlu suda yaldızlama iyi bir yöntemdir ve sınırlı bir kullanım alanına sahiptir. Bu yöntemle işlenecek nesneler çanta çerçeveleri, şifoniyer setleri, pudriyerler ve küçük takılardır. Kaplama belirli bir zaman süresi için göreceli olarak incedir ve akım şiddetleri oldukça düşüktür (yaklaşık olarak 0,1 ilâ 0,2 A/dm2).
 
Bu işlemin neden tuzlu suda yaldızlama olarak adlandırıldığını öğrenmek isterseniz, bunun nedeni gayet basittir: Çinko veya aluminyumun bulunduğu bölmede genellikle konsantre adi tuz çözeltisi veya ilgili bir bileşiğinin çözeltisi bulunur.
 
 
TUZLU SUDA YALDIZLAMA ÇÖZELTİLERİ
 
 
Çözelti #1
 
 
Katod Bölmesi (Altın Çözeltisi)
 
Potasyum altın siyanür ................... 14,2 gram Potasyum siyanür ......................... 28,4 gram Potasyum karbonat ........................ 56,8 gram Potasyum asit fosfat (HK2PO4) ............. 113,6 gram Su .......................................  3,785 lt

 
 
Anod Bölmesi
 
Potasyum klorür ........................... 14,2 gram
Su .......................................  3,785 lt
 
 
Çözelti #2
 
 
Katod Bölmesi
 
Sodyum altın siyanür ...................... 14,2 gram Disodyum fosfat ........................... 113,6 gram Sodyum karbonat ........................... 56,8 gram Sodyum siyanür ............................ 28,4 gram Su ........................................  3,785 lt
 
 
Anod Bölmesi
 
Sodyum klorür ............................. 852 gram
Su ........................................  3,785 lt
 
 
Anod bölmesi için yukarıda verilen çözeltiler, yalnızca çinko anod için uygundur. Aluminyum anod kullanmak istediğiniz takdirde aşağıdaki anod bölmesi çözeltilerini kullanmanız gerekir:
 
 
Çözelti #1
 
Potasyum hidroksit ........................ 45,5 gram
Su ........................................  3,785 lt
 
 
Çözelti #2
 
Sodyum hidroksit .......................... 45,5 gram
Su ........................................  3,785 lt
 
 
Bir magnezyum anod için,  #1 veya #2 katod bölmesi çözeltileri ile birlikte kullanılması gereken anod bölmesi çözeltisi:
 
 
Ammonyum klorür ........................... 909 gram
Su ........................................  3,785 lt

 
TUZLU SUDA YALDIZLAMA BANYOSUNUN ÇALIŞMASI
Tuzlu   suda   yaldızlama  işlemi   oda   sıcaklığı   altında gerçekleşecek olsa da, daha yüksek sıcaklık koşulları altında, daha hızlı bir kaplama elde etmenize olanak sağlar. Önerilen sıcaklık 49 ilâ 60°C’dir.
 
Yaldızlama banyosu kullanılmadığında, anod veya anodlar, anod bölmesinden çekilerek, dışarı alınmalıdır.
 
Katod bölmesindeki siyanürün kuvveti önerilen %10 düzeyinin üstünde olmamalıdır, zira fazla oranda siyanür, kaplama hızını yavaşlatmak sureti ile kaplama yüzeyini olumsuz etkiler ve böylece katod bölmesindeki elektrolitin kirlenmesine neden olur. (Halen böylesi bir etkileşim tümüyle bertaraf edilebilmiş değildir ancak en düşük düzeye indirgenebilir).
 
İşlenerek kaplanacak nesnenin boyutları ve istenen kaplama katmanı kalınlığı bağlamında değişken olarak, doyurucu nitelikte bir birikimlenme kaplamasının oluşturulması, 15 dakikadan birkaç saate dek değişebilir. Kaplama hızı, devrede bulunan ampermetre okuma değerlerine bakılarak, tahmin edilebilir. Doğru sonuçların elde edilebilmesi  için,  birikimlenme  kütlesi  ağırlığı  testlerinin yapılması gerekir.
 
TANKLAR :
Eskiden çoğu kaplamacı Şekil 4’tekine benzer bir bakır tank kullanılmakta idi. Halen, böylesi bir bakır kabın kullanılmasına gereksinim yoktur, eğer elektroliz ısıtmalı koşul altında gerçekleştirilecek ise, bunun yerine elektrolit çözeltisinin ısıtılabilmesine olanak sağlayacak nitelikte plastik, sert kauçuk, emaye demir veya kauçuk kaplı çelik elektroliz tankları kullanılabilir.
 
Şekil 4
KÜÇÜK ÖLÇEKLİ TUZLU SU ELEKTROLİZ DÜZENEĞİ
 
Bakır çubuk

Silindir    biçimli çinko plaka
 
Bakır tank
 
Gözenekli pota
(altın    çözeltisi
içeren pota)
 
Yalıtkan  taban çinko   ile  bakırın direkt         temasını önlemektedir.
 
Isıtma       tabanı
kontrolü

NOT    :    Kişisel deneyimime göre bir emaye   pota,   bir bakır  pota  kadar amaca elverişlidir! Bu         durumda, yalıtkan    tabanın kullanılma gereksinimi yoktur. Metalik     olmayan tanklar için dalgıç tipi        ısıtıcı kullanınız.

 
 
 
 
Şekil 5
BÜYÜK ÖLÇEKLİ TUZLU SU ELEKTROLİZ DÜZENEĞİ

Çinko elektrodlar
 
 
 
 
 
Gözenekli dikdörtgen pota
Bakır basbar Altın çözeltisi Tuz çözeltisi
 
Plastik kaplı çelik tank

 
 
Alternatif kurulum düzeneği. Gözenekli küçük pota içerisinde çinko elektrodlar, büyük tank bölmesi içerisinde altın çözeltisi


 
 
Tuzlu suda yaldızlama işleminin sağladığı özel avantaj, kendi akım yoğunluğunu tank içerisine yerleştirilen kaplanacak malzemenin boyutlarına  göre  ayarlayabilmesidir. Tank  içerisine  daha  büyük boyutlara sahip bir nesne yerleştirildiğinde, otomatik olarak daha çok elektrik enerjisi sağlar (daha fazla akım geçmesine izin verir) ve böylece daha eşbiçimli (uniform) bir renk ve kaplama veren uniform aqkım yoğunluğu sağlanır.
 
 
TUZLU SUDA YALDIZLAMADA HATA BULMA VE GİDERME
 
HATA BELİRTİSİ HATANIN OLASI NEDENİ
Kaplama hızı çok düşük (1)    Altın içeriği yetersizdir.
(2)     Banyo sıcaklığı çok düşüktür. (3)    Anodlar çok küçüktür.
(4)    Siyanür içeriği çok azdır.
(5)    Anod çözeltisi tüketilmiştir.
 
HATANIN GİDERİLMESİ:
 
(1)  Katod çözeltisine altın ilave edin. (2)     Sıcaklığı kontrol edin. Yükseltin.
(3)  Anodlar yarı-yarıya veya daha büyük ölçüde çözünmüştür, daha
çok sayıda veya yeni anodlar kullanın.
(4)  Siyanür içeriğini kontrol edin ve doğru değerine yükseltin. (5)  Taze bir anod bölmesi çözeltisi hazırlayın.

 
HATA BELİRTİSİ HATANIN OLASI NEDENİ
Kaplamanın rengi soluk (1)    Altın içeriği yetersizdir.
(2)    Siyanür içeriği çok fazladır. (3)    Banyo sıcaklığı doğru değildir. (4)    Çözelti kirlenmiştir.*
 
HATANIN GİDERİLMESİ :
(1)  Altın ilave edin.
(2)  Siyanürü kontrol edin, çok yüksek ise çözeltinin bir kısmını boşaltın ve su ilave ederek, siyanür haricindeki diğer tuzları telâfi edin.
(3)  Sıcaklığı kontrol edin ve uniform olmasını sağlayın. (4) Taze çözelti hazırlayın.
 
Her ne kadar tuzlu suda yaldızlama işlemi artık çağdışı kalmış olsa da (en son büyük tesis, 1950’li yılların başlarında, bir el çantası çerçeve üreticisi tarafından kullanılmakta olan, 100 galon (380 litre) kapasiteli bir tesis idi), bazı uygulamalar için bir takım   faydalar   sağlamaktadır  ve   henüz   tamamıyla   ömrünü tüketmemiştir!  Belki  biraz  daha  yaratıcılıkla,  yeniden  yaşam bulabilme şansına sahiptir. Bu konuda tüm yapabileceğiniz, bu işlem hakkında DÜŞÜNMENİZDİR. Şimdi tekrar her zamanki kaplama banyolarını ele alacağız.
 
Günümüzde altın ile kaplanan nesnelerin çoğu, artık daldırma yaldızlama veya tuzlu suda daldırma yaldızlama işlemiyle kaplanmamaktadır. Normal  siyanür  kaplama  banyosu  altın  kaplama işlerinin  çoğunda  kullanılmaktadır.  Siyanürlü  altın  kaplama banyosunda çalışmak çok kolaydır, ekonomik ve hızlı biçimde altın kaplanmasına fırsat verir. Siyanür banyosu üzerinde yapılan değişiklikler, gereksinim duyulan durumlarda, kalın ve pürüzsüz altın kaplamaya imkan sağlar. Bazı tipik reçeteler aşağıda verilmiştir:
 
ALTIN KAPLAMA ÇÖZELTİLERİ
 
Çok İnce (flash) ve İnce Kaplamalar İçin
 
Reçete
 
Potasyum altın siyanür (%68)** ............. 21,3 gram Dipotasyum fosfat (K2HPO4) ................. 113,4 gram Potasyum karbonat ......................... 85,2 gram Potasyum siyanür .......................... 28,4 gram
Su ........................................  3,785 litre
 
 
 
 
 
*  Kirlenmeyi en aza indirmenin bir yolu, tuzlu suda yaldızlama tankına göndermeden önce, kaplanacak nesneye çok kısa süreli, çok ince (flash) altın kaplamaktır (Çok İnce “Flash” Altın Kaplama bölümüne bakın). Kirlenmenin etkilerini azaltmanın bir diğer yolu da, katod reçetesinde, Formül 2’de görüldüğü gibi bir “süpürücü” (çelatör) kullanmaktır.
** Saf altın içeriğine atıftır. Tablo 1’e bakın.

 
Çalışma Koşulları
 
Çalışma sıcaklığı ......................... 60°C Voltaj ....................................  6 – 12 V
Akım yoğunluğu ............................  2,7 – 5,4 A/dm2
 
 
Sadece Çok İnce (flash) Kaplamalar İçin
 
Reçete
 
Potasyum altın siyanür (%68) ..............  4,5 gram
Potasyum siyanür .......................... 133,2 gram
 
Çalışma Koşulları
 
Çalışma sıcaklığı ......................... 60°C Voltaj ....................................  6 – 12 V
Akım yoğunluğu ............................  2,7 – 5,4 A/dm2
 
1 – 15 saniye süresince kaplayınız.
 
 
İnce ve Orta Kalınlıkta Kaplamalar İçin
 
Reçete
 
Potasyum altın siyanür (%68)............... 53,9 gram Potasyum siyanür .......................... 204 gram Potasyum hidroksit ........................ 17,9 gram Potasyum karbonat ......................... 28,4 gram
 
Çalışma Koşulları
 
Çalışma sıcaklığı ......................... 65,5°C Voltaj ....................................  1 – 3 V
Akım yoğunluğu ............................  0,2 – 1,1 A/dm2
 
 
Kalın Altın Kaplamalar İçin
 
Formülasyon
 
Potasyum altın siyanür (%68)............... 113,4 gram Potasyum siyanür .......................... 198,5 gram Potasyum hidroksit ........................ 14,2 gram
Su ........................................  3,785 litre
 
Çalışma Koşulları
 
Çalışma sıcaklığı ......................... 63°C Voltaj ....................................  3 – 6 V
Akım yoğunluğu ............................  0,54 – 2,7 A/dm2

 
Bu banyo katod çubuğu hareketiyle, pervane veya pompalama karıştırmalı olarak kullanılmalıdır.
 
 
Pürüzsüz Kalın Kaplamalar İçin*
 
Reçete
 
Potasyum altın siyanür (%68)............... 30,0 gram Potasyum siyanür .......................... 70,0 gram Türk kırmızısı yağı .......................  0,5 ml
Su ........................................  3,785 litre
 
Çalışma Koşulları
 
Çalışma sıcaklığı ......................... 60°C Voltaj ....................................  2 – 4 V
Akım yoğunluğu ............................  0,4 – 1,1 A/dm2
 
Azami parlaklık elde etmek için karıştırma yapılmamalıdır. Sıcaklık düşürüldüğü takdirde kaplama daha parlak, ancak daha gevrek (kırılgan) olur. Sıcaklık YÜKSELTİLDİĞİ takdirde, kaplama daha koyu, mat ve kaba olur. Kaplama tabakasının sertlik derecesi yaklaşık olarak 130 DPH civarındadır (Elmas Piramit Sertliği – Diamond Pyramid Hardness. #14. Derse bakın). Daha önceki banyoda ise bu sertlik 60-70 DPH civarındadır. Bu banyo, 500 mikron kalınlığına kadar   altın   kaplayabilir.  Bu   çözeltinin  altın   katodlarla kullanılması önerilir. Paslanmaz çelikten anodlar kullanıldığı takdirde,  çözelti  birazdan  açıklanacak  şekilde  tekrar doldurulmalıdır. Bu banyonun, iki durumdan hangisi ilk oluşursa, 50 çalışma saati sonrasında ya da çözeltinin beher litresi için 10 amper-saat akım altında çalışması durumunda (litre başına yaklaşık
74 gram altın kaplama) bozulmaya ve koyu renk kaplama yapmaya eğilimi vardır. Bu durumda çözelti yeniden doldurularak aktif karbon filtrasyonu ile amaca elverişli eski durumuna getirilmelidir, ancak bazı kaplamacılar, yeniden aktive etmek yerine çözeltiyi rafineriye göndermeyi tercih ederler.
 
ANODLAR:
Hem flaş altın hem de kalın altın banyoları için anodların seçilme olasılığı vardır. Saf altın anodlar kullanılabilirse de, çeşitli  nedenlerden  dolayı  bunların  kullanılması  söz  konusu değildir, şöyle ki,
(1)  Maliyeti çok yükselir,
(2)  Altın anodlar hırsızlığa davetiye çıkarırlar,
(3)  Sıklıkla %100’den daha büyük anod verimiyle çözünürler ve elektrik  akımı  kesildiğinde  çözeltinin  etkisi  ile  anodlardan parçacık kayıpları oluşur.
 
 
 
 
 
 
*  Bu çözelti ABD Hükumeti patentlidir ve imtiyaz hakkı ödenmeksizin kullanılabilir.

 
Bu nedenle çoğu uygulamada çözünmeyen anodlar kullanılmaktadır. Örneğin 304 ve 316 tipi 18-8 paslanmaz çelik anodlar sıklıkla kullanılırlar ancak bunlar her zaman çözeltiye demir katar. Bununla beraber bu demir, altınla birlikte kolaylıkla kaplanmaz ve kaplamaya etkisi çok azdır.
 
Sert karbon ve nikel de altın kaplama banyosu anodları olarak kullanılmıştır, ancak bunlar bazı güçlükler getirmektedirler. Karbon anod giderek ufalanır ve çözeltiye kaplamanın pürüzlü olmasına neden olan karbon parçacıkları karışır. Bunun da ötesinde karbon anodlar altın çözeltisini “içlerine çekerler” ve bir süre kullanıldıktan sonra rafineriye gönderilmeleri gerekir. Saf nikel maalesef çoğu kaplama banyosunda kullanılan klorür iyonlarının aşındırmasına maruz kalır ve sonuç olarak çözünen bir miktar nikel, altınla birlikte kaplanır. Kaplama saflığının çok önemli olmadığı durumlarda nikel anodlar kullanılabilir ancak altının lehimlenebilirliği veya çok iyi iletkenlik  gerekli  olduğunda,  nikel  anodların  kullanılabilmesi mümkün değildir.
 
Çok yakın geçmişte, altın kaplama anodları olarak PLATİN KAPLI TİTANYUM ve PLATİN KAPLI TANTAL anodlar kullanılmaya başlanmıştır. Platin  kaplı  titanyum  anodun  kullanılması  durumunda,  platin kaplamanın kalınlığı  en  az  2,5-5  mikron  olmalıdır. Platin  bu kalınlıkta olmadığı takdirde, göreceli olarak kısa bir zamanda eriyecek (yine önceden olduğu gibi klorür iyonunun istenmeyen aşındırıcı etkisi a